Kayıtlar

Temmuz, 2020 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Çiziktirik

Resim
Not defterime çiziktirdiklerimden Fotoğraf makinemi aldıktan sonra ilk çektiğim düzgün fotoğraf buydu sanırım. Metro istasyonunda şekerleme satan dükkandan bir fotoğraf. Ne kadar albenili görünüyor değil mi? Rengarenk ve tatlı. Bilirsiniz böyle renkli ve tatlı şeylerin içinde bizim için hiç yararlı olmayan bir takım zıkkımlar bulunur. Tıpkı hayatta karşımıza çıktığında bizi dış görünüşüyle etkileyen şeyler gibi. Tabi istisnaları da vardır ama genelde aynı bu jelibonlar gibi içinde hep bize yaramayan şeyler buluyoruz. Başkalarına ait olan sıcaklıklarda ısınmaya çalışıyoruz. Uzaktan bizi cezbeden bu şeylere ulaşmak bizim için çok zor olmasa da hayatın diğer alanlarındaki şeyler için bir çok şeyden feragat edebiliyoruz. Ulaşmamızın bir anlam ifade etmediği şeyler için tanımadığımız insanların hayatlarında kötü bir yer edinme pahasına mücadele ediyoruz. Bu işler boş işler.  Bu dünya cehenneminde üşüyoruz. Bu soğuk yüzler soluk gülüşmeler arasında başımızı eğip kendi karanlığı...

Makro tüpüyle ancak böyle

Resim
Hayatın başlangıcı gibi devamı da suyla mümkün kılındı. Uyurken yanıma koyduğum şişenin içinde arada bir böyle baloncuklar oluşuyordu. Elimde 20-30 liraya aldığım makro tüpünü neyin üzerinde denesem diye düşünürken, bu baloncuklar gözüme ilişti. Zaten bir bu bir de elmanın sapını çekmiştim. Makro fotoğraflar hoşuma gidiyor ama hala makro bir lens alamadım. Neyse belki bu yaz alırım. Benim gibi başlangıç serisi bir makineniz varsa çok tavsiye etmem bu tüpleri. Çünkü pek kullanışlı gelmedi bana açıkçası, biraz zahmetli ve elde ettiğiniz şey bu zahmete değer mi diye düşündürüyor. Ben de düşününce daha fazla uğraşmak istemedim.  Sudaki hava baloncukları Elmanın sapı Yıkamadan çekmeyi denediğimde güzel çıktı, yıkayıp bir daha denemedim ama baya tozluymuş yahu.

Alaşehir'e Kısa bir ziyaret

Resim
Alaşehir Kütüphanesi  20 aralık 2019 sabahı Çanakkale'den İzmir istikametine yola çıktım önceki günün yorgunluğunu otobüste uyuyarak geçirmeye çalıştım öğle vakti İzmir'e ulaşmıştım hemen Alaşehir'e gitsem akşam olacak,kimseyle görüşemeyecektik. Bir akrabamda kalmaya karar verdim. Ertesi sabah 8:00 de İzmir otogarından 2 saat süren yolculuktan sonra Alaşehir'e ulaştım.Doğduğum şehir. Üzüm diyarı. İnsan bir değişik oluyor. Philedephia antik adıyla tanınan şehrin adı kurucusu Bergama kralı I. Attalos Philedelphos'tan geliyor ve havari St.john kilisesini barındırıyor . Ara ara kiliseye otobüsle kafileler halinde turistlerin geldiğini görebilirsiniz. Bizans döneminde önemli bir askeri üs olan şehir sağlam surlarla korunmuş. eski yerleşim yerlerinin sınırlarında hala ayakta kalan taştan surlar mevcut. Osmanlı yönetimine ise 1389 yılında Yıldırım Bayezit'in şehri almasıyla geçiyor. İsmini Yıldırım Bayezit'ten alan Cami tam kilisenin karşısında duruyor....