19 Eylül sabahı Bursa'dan Çanakkale'ye serin ve kapalı bir havada yola çıkıyorum. Yol açık, Hava kapalı ve Rüzgar hızlı. En sevdiğim havalar. Radyo dinleye dinleye 3,5 saatte Çanakkale'ye ulaştım. Tabi kahvaltı için yakın dostum Osman'la buluştuk. Bu kez nereye gideceğimi bilmeden onun aracına atladım. Çanakkale'ye yaklaşık yarım saat mesafede, Ayvacık ilçesinde bulunan Büyükhusun köyündeki bir otele gittik. Kahvaltımızı yerken karşıda Midilli adası o eski antik çağların güneş ışığını üzerinde biriktirip şimdi bize yansıtıyormuş gibiydi. Kahvaltıdan sonra tekrar yola çıkıp fazla uzak olmayan Assos'a, Behramkale köyüne gidiyoruz. Behramkale köyü bu topraklar Osmanlı hakimiyetine geçtikten sonra kurulmuş. Daha öncesinde eski köy buradaki andazit taşlarıyla meşhur ve sönmüş bir volkan olan tepenin üzerine kurulmuş olan kalenin denize bakan tarafındaymış, 19. yüzyılın sonralarında başlayan kazı çalışmaları hala devam ediyor. Bu eski köy Lidyalılar, Persler, Pergam...
Arada bir çektiğim fotoğraflar, izlediğim filmler, okuduğum kitaplar, yazdıklarım...