Baştan dikkat ederek izledim
98 yılında Jim Carrey'in başrolunu oynadığı Turman Show filmini baştan, anlayarak, dikkat ederek, inci dizerek, bade süzerek tekrar izlediğimde edindiğim izlenimi yazmak istedim. Jim Carrey bu filmde tamamen stüdyo içinde, bir ütopyada yaşayan Truman isimli birini canlandırıyor. Bütün hayatı kameralar karşısında geçen Truman belli bir yaşa gelince yaşadıklarının kurgu olduğu farkına varıyor ve bu dünyanın içinden kurtulmak için çabalıyor. Filmin sonunda yazdığım bir kaç satırı al tarafa copy-paste yapıyorum.
Herkesin iyi ya da kötü bir şekilde kendisine verilen rolleri yapmaya çalıştığı ve asla sınırların aşılmadığı dünyada, inancımız ve aklımızla doğru yolda ilerlediğimize inandığımızda kimsenin aklına ihtiyaç hissetmeyeceğimiz gerçeğiyle karşılaşıyoruz. Samimiyetine inandığımız insanların kısa süre içinde hayatımıza büyük değişiklikler getirebileceğini biliyoruz. Sınırları aşma arzusunu gerçekleştirmek için, gerçeği ve sınırları görmek yeterli gelmiyor, bu arzuyu gerçekleştirmek için aynı zamanda akıl ve cesaret de gerekiyor. Gerçeklere ulaşmak için bir yol bulmanın, yürünen yolda gerçeğe ulaşmak için verilen uğraştan daha zor olduğunun farkına varıyoruz. İçinde bulunduğumuz konfor alanının dışına çıkma isteğini, kendi etrafımızda oluşan dünyanın efendisi olarak belki de yine bizler engelliyoruzdur. Bu filmi izlerken Friedrich Nietzsche' nin "bir kez uyandın mı sonsuza dek uyanık kalacaksın." sözünün bu filme en çok yakışan söz olduğu kanaatine vardım.
Yorumlar
Yorum Gönder