Bu Blogda Ara
Arada bir çektiğim fotoğraflar, izlediğim filmler, okuduğum kitaplar, yazdıklarım...
Nitelikli
- Bağlantıyı al
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
İzmir'de Bir Gün
İzmir'e Doğru
2022 Yılını yazmadan kapattım. 2023'e yazarak başlamak istiyorum. Eylül-Ekim ayları gevşer fren yayları diyerek 23 Eylül sabahı saat 4 sularında atlayıp arabama ve epeydir görmek isteyip fırsat bulamadığım Efes Antik kentini görmeye, İzmir'e doğru sürüyorum. Sonbaharın serin geçen gecesinde Bursa'dan çıkarken sisten karanlık bile neredeyse görünmeyecek hale gelmişti. Yolun sessizliğinin uykumu getirdiğini anladığımda Dücane CÜNDİOĞLU ve Ahmet ARSLAN hocanın daha önce TV'de yayınlanmış programlarını açıp yol boyunca dinliyorum. Felsefe dinlemek bana keşfedilmiş güzelliklerin sergisi gibi geliyor. Balıkesir civarlarında gün ağarıp dikiz aynamda gün doğumu belirince, arada bir aynadan bu güzel manzaraya bakıp, sanki güneşi sırtıma yüklemiş gibi Ege'ye giriyorum bilmediğim kasabaların yanından. Erken kalkmak zorunda olanların uzaktan duyduğu yabancı bir otomobil uğultusundan başka bir şey değilim o vakitlerde.
Efes'e Varınca
Nihayet İzmir'e vardığımda yeni uyanmış gibi dinç ve bu kısa tatili görmek isteğim yerde geçirmek için heyecanla arkadaşım Okan'ın yanına gidiyorum. Uzun zamandır görmemiştik birbirimizi. Hem Okan'la konuşmak hem İzmir iyi geliyor bana. Hava güneşli ve sıcak. Yaz günü gibi. Arabayla yaklaşık yarım saatlik bir yolculuktan sonra Selçuk ilçesine varıyoruz. Burası İzmir'in en güneyinde, küçük fakat turistlerin çokça uğradığı bir yer. Çünkü Efes antik kenti burada. Aracımızı antik kentin girişinde bulunan alana park edip gişelere varıyoruz ki ne göreyim müze kartımın tarihi geçmiş, müze giriş ücretini hatırlamamakla beraber müze kart fiyatının 3-4 katı gibi bir şeydi sanırım, yeni bir kart alıp alana giriyor ve tarihin derinlerinden gelen havayı teneffüs etmeye başlıyoruz.
Ticari Agora |
Antik Kentte Yürüyüş
Antik kenti gezmeye başladığımızda kısa süreceğini ve yolun yorgunluğundan sonra biraz dinleneceğimi düşünmüştüm, yanılmışım. İçeri girdiğimizde kalabalık insan gruplarının arasında kaybolup kente uzana yolda ilerlemeye başladık sağı solu fotoğraflayarak. Girişteki yolun ardından Liman Caddesi denilen yola geliyoruz yolun iki yanından yol boyu sütunlar uzanıyor. Bu caddenin hemen karşısında Antik tiyatro bütün ihtişamıyla bir karadelik gibi insanları içine çekiyor. Yazdığım hikayeye ilham olacak ögelerden de besleniyorum gezerken.
Sonra Gladyatörlerin savaştığı arenaya, antik tiyatroya geliyoruz. Vay be! Nice dövüşlere tanık olan alanda yürürken insan geçmişe gidip kendisini bir elinde Gladius bir elinde Scutum'u ile bağırıp slogan atan izleyicilere selam veren savaşçıların yanında buluyor. Arenanın kenarlarında ise savaşçıların meydana çıktıkları demir kapılar var ancak buralar kapalı. Bu alan sadece dövüşler için değil sanatsal faaliyetler için de kullanılan alan günümüzde hala sanatsal faaliyetler için kullanılmakta.
Efes Antik Tiyatrosu |
Antik tiyatronun yanındaki yolun ismi Mermer Caddeymiş. Buradan yürüyüp Ticari Agora kalıntılarının yanında geçip muhteşem bir sanat eseri olan Celsus kütüphanesinin girişinin önünde buluyoruz kendimizi. Antik kentteki ziyaretçilerin yarısından fazlası bu istasyonda bekliyor. Kimi fotoğraf için kimi bu büyülü görseli uzun uzun izlemek için.
Celsus Kütüphanesi |
Hadrianus Tapınağı |
Kıyametten 10 yıl sonra
- Bağlantıyı al
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
Yorumlar
Yorum Gönder